21 Haziran 2010 Pazartesi

İLHAN SELÇUK'UN ANISINA

Bence davalık olmuş en güzel yazılarından biri bu. Evet iyi de "Allah bunları hangi pezevengin eliyle yaptırıyor?!?"




İrticanın Dibi Yoktur -İlhan Selçuk

06 Mayıs 2007

Amerika Irak'ı işgal ederken ne düşünüyordu:

- Diktatör Saddam 'ı devireceğiz, yerine demokrasiyi kuracağız; halk bizi çiçeklerle bekliyor...

Ne oldu?..

Irak nerdeee?..

Demokrasi nerdeee?..

***

Amerika bir yandan Irak'ı işgal ederken öte yandan Türkiye için ne düşünüyordu?..

"Ilımlı İslam Devleti Modeli..."

Kafaya bak sen!..

Irak için demokrasi...

Atatürk 'ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti için İslam Devleti Modeli...

***

Amerika'nın Irak'a dönük projesi fos çıktı...

Peki, Türkiye'ye dönük projesinden ne haber?..

Gelen giden haberlere, yorumlara, aklıevvellerin el altından ve üstünden tezgâhlanan söylentilerine bakılırsa, Amerika'nın aklı başına gelmeye başlamış...

Diyorlarmış ki:

- Ilımlı İslam Devleti Modeli macerası hem Türkiye'ye uymadı, hem Amerika'ya zarar verdi...

***

İslam kutsal bir dindir...

Ama, ister ılımlısı olsun, ister radikali, "İslam Devleti Modeli" nin gerçek adı nedir?..

Tek sözcük:

İrtica!..

Peki, irtica nedir?..

***

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad Tahran sokaklarında kadın avına çıkmıştı...

O kadının başörtüsünden taşan saçı, bu kadının türbanından taşan perçemi tesettüre uygun muydu, değil miydi?..

İrtica budur!..

Ama, irtica elbette bu noktada da durmaz...

Ahmedinejad aynı günlerde eski ve yaşlı kadın öğretmeninin elini öperken fotoğrafçının objektifine yakalanmasın mı!..

İran'daki Hizbullahçılarda tepki kıyamete dönüştü...

***

Mürteci ne diyordu:

- Müslüman İran halkı, şeriata aykırı bu tür davranışları affedemez!..

İrticanın dibi yoktur!..

İslam Devleti'nin ılımlısı, yumuşağı, serti olmaz!..

Allah adına ahkâm kesmek bir devletin düzeninde ağır basmaya başladı mı, insan silinir gider...

İnsanın yerini kim alır?..

Mürteci!..

***

İşin en kötü yanı, yüce Allah, Hazreti Peygamber, Kuranıkerim adına konuşan mürteci sürüsünün devlet düzeninde iktidarı ele geçirdikten sonra, gün geçtikçe azmasıdır...

Bu takımdan biri, yolda yürüyen Bektaşi'nin ensesine okkalı bir tokat vurmuş...

Baba hızla dönüp bakınca açıklamış:

- Ne bakıyorsun Erenler, bu tokat Allah'tandı...

Bektaşi:

- İmanım, demiş, elbette öyledir; ama, Allah'ın bu işi hangi pezevengin eliyle yaptırdığına bakıyorum...

Ilımlı İslam Devleti mi?..

Amerika bu işi hangi pezevenk marifetiyle Türkiye'de tezgâhlamak istiyor?..

Sorunun yanıtını siz verin!..

Cumhuriyet

4 yorum:

  1. İranda şeriat özgürlükle gelmişti... Ve ilk işi özgürlüğü yok etmek oldu.
    Bu bektaşi fıkrasının aslı HzPir Mevlana ait. Hz.Pir e bir gün bir talebesi sorar Şeriat, tarikat, marifet, hakikat arasındaki farkı da marifet yolcusu enseye inen tokat sahibine bakışı için Hz.Mevlana; tokatın Allah tan geldiğini biliyordu da, bu sefer hangi iblisi memur etti diye bakmıştı, açıklamasını getirir soruyu soran talebeye...

    YanıtlaSil
  2. Çok doğru, referandumla gelmişti değil mi, insanların aslında neye oy verdiklerini bilmedikleri...Açıklama içinçok teşekkürler. "Her şeyin Allah'tan bilmek" zanedildiği kadar basit değil tabii... Bu arada siz de blogunuza daha sık yazsaniz keşke bu konularda... Iyilikler...

    YanıtlaSil
  3. İlhan Selçuk'a katılmamak elde değil. Benim çalıştığım ortamda da Allah adına ahkam kesen, din adına hüküm veren bunla iletişim kurun şunu boşverin o zındıktır diyen kimseler var. Ama şükürler olsun sayıları o kadar az ki. Dahası çok dahi olsa kimse onları dinlemez. Bu arada bu yazıyı terseten okursanız şunu da görürsünüz. Ne zaman değişimden fikri alanda liberalizmden,inanç özgürlüğünden bahseden birileri çıksa, irticacı, yandaş medya yaftasını yiyor. Yahu böyle konşan insanların hepsi gerçekten tek tip mi? hepsi AKP sevdalısı mı?

    YanıtlaSil
  4. Ben de geçen sene Ankara'nın en büyük üniversitelerinden birinde öğrenciler dinlesin diye ABD'den getirtilen bir kızılderili grubunun gösterisi sırasında önümdeki öğrencilerin "Çağırıyorlar bizi bu imansız abdestsiz adamları seyretmeye" dediklerini duydum. O zaman fark ettim ki bir yerlerde birilerinin insanları değerlendirmede "abdestli, abdestsiz, imanlı, imansız" diye ayırımları var. "Allah bunu ister, bunu istemez" diyebilme hakkı var bazılarının otomatikman...

    Sizin söyledikleriniz de doğru. Hiç birimiz bir parti ile özdeşleştirilmeden fikirlerimizi söyleyemez olduk. Ben bazen bir şey söylemeden önce kimi sevinidiriyorum böyle diyerek düşünmeden edemiyorum... Sizin bahsettiğiniz ikilem hakkında ben şöyle düşünüyorum: Bütün bireysel özgürlükerin sorunlu olduğu bir ortamda sadece dini özgürlük vurgulanıyorsa bunda da bir sorun vardır. John Stuart Mill, bireyi güdükleştiren baskı aracı olarak sadece devleti saymaz çünkü. Selamlar...

    YanıtlaSil