25 Aralık 2010 Cumartesi

ANKARA'DA CERMODERN

Ankara'dan benim gibi vazgeçmiş ama İstanbul'da yaşayamayacakları için yine de O'na sığınmış olanlar!

Ankara'nın bilinçli bir şekilde "bozkırdaki kasaba" günlerine geri döndürüldüğüne inananlar!

Kavaklıdere'deki üzüm bağlarını, ayakkabıları boyayan kızıl toprağını hatırlayanlar!

Sokağa çıktığında "Ben sana öyle mi dedim, şerefsiz" "Eşek gibi yapacaksın dediğimi amk" benzeri sözler duymadan adım atamayanlar!

CerModern'e gidin...



İçeri adımını attığı andan itibaren hangi Ankara'da yaşadığını unutuyor insan. Eski cer atölyelerinin restore edilmesi sonucu ortaya çıkan CerModern, devasa borular, taş sütunlar ve pencerelerinden görünen Cumhuriyet binaları manzarası ile sizi İ.Melih'siz bir Ankara'da yaşadığınıza inandırıyor.



CerModern'de Nisan'a kadar Ziraat Bankası'nın resim sergisi var. Eşref Üren, Hikmet Onat, İbrahim Çallı, İbrahim Safi, Fikret Mualla, Abidin Dino, Adnan Turani, Nuri İyem (meraklısına Bedri Baykam) birarada! Üç tane de Melling gravürü var.



Kafesini Divan işletiyor. Çengelhan'daki gibi değil, fiyatlar daha uygun. Espresso (5TL) nefis, pizza ince hamurlu (13TL), brownie hafif (6TL). Öğrenciler kafeyi es geçse de müzeyi geçmesin; giriş parasız!


Bir de benim gibi geridönüşümlü ürün kullanan minimalist Muji'yi sevenler! CerModern'in hediye dükkanı Ankara'da Muji satan tek yer. Kırtasiye ve aksesuarlar biz oradayken paketlerinden yeni çıkıyordu. Ben kendime bir tane Rescued Kimono Purse aldım; cüzdanın eskimiş bir kimonodan dönüştürülmüş olmasını çok sevdim.



Not: Yalnız tabii müzeyi birlikte gezdiğim şu iki koca kazığın (biri mimar, diğeri mimar/sanat tarihçisi) gördükleri her natürmort'a natürzort diyip yerlere yattığını da belirtmek isterim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder