2 Eylül 2010 Perşembe

MUTLU MUTLU KADINLAR


Dün televizyonda bol bol "yapmayın ya yapmayın ya" diyerek iktidar partisi kadın kolları başkanı konuşuyordu.

Atatürk devrimlerinden beri en büyük kadın "hareketi"ni kendilerinin başlattığını söyledi ama bu tartışma sayesinde biz iktidar partisi döneminde kadın ölümlerinin %1400 arttığını (Adalet Bakanlığı rakamlarına göre), sınıf öğretmenine süt izni verilirken branş öğretmenine verilmediğini, anayasa taslak metnine "fiili eşitlik" ifadesi girmeden şu andakinden daha ileri düzeyde bir pozitif ayrımcılığın yapılmayacağını öğrenmiş olduk.

Fatma hanım, bizlerden farklı çok mutlu ve mesut bir yerde yaşıyordu belli ki. Kıskandım doğrusu. Örneğin kendisine başbakanın "streçli kızlar" hakkında söylediği sözleri sorduklarında gayet şen şakrak "Onlar özgürlük sözleriydi, ayrımcılık değil. Türban giyen de streç giyen de özgür olsun demek istiyordu" diyerek milyonların(!) içini rahatlattı. Ancak, tam o sıralarda çok sevdiğim ama her gün biraz daha fanatikleştiğine şahit olduğum bir öğrencimin Facebook sayfasına "streç giymiş orospuların" kendine "hayır" broşürü dağıtmak istediklerini yazmış olduğunu okuyan ben, dehşete düşmüştüm.

Bir de "kadın hareketi"ne "kadın harekatı" deyip durdu bu Fatma hanım. Harekat oldu ve bana mı haber vermediniz? E aşk olsun.

4 yorum:

  1. aslına bakılırsa "fatma abla" doğru söylemiş. görüldüğü üzere kadına dair, eşitliğe dair bir "hareket" yok hatta amiyane tabirle "tık yok"!birşey varsa o da iktidar ve yandaşlarının yapmaya çalıştığı topyekün bir harekat!bu harekatın içindeki "kadın" kısmısını işaret etmeye çalışmış "fatma abla" ama acık vurguda hata yapmış o da kadı kızında bile olur yani sen de!!!

    acaba diyorum gülsek mi ağlanacak halimize:))

    YanıtlaSil
  2. Bu arada Fatma hanım, "öldürülen kadınların sayısını bizim sayemizde öğrendiniz ama" da dedi, iyi mi!

    YanıtlaSil
  3. "fatma abla"yı cuma günü de cnn turk'te gördüm!o nasıl bir uslup,nasıl bir hitabet!bir yandan da acıdım haline yazık çırpınıyor başbakana yaranabilmek için dedim içimden. e yani şimdi herkes jöleli yiğit kadar şanslı değil tabii, bir şekilde göstermesi lazım kendini.

    zannımca eskinin ezik muhabiri,şimdidin "had bildiren,lafı gediğine koyan,çok pis polemiğe giren,kodumu oturtan,poligamik danışmanın iç güveysi damadı" (ama yine de)milletvekili Suat Kılıç'ın attığı ekmekleri topluyor,hansel&gratel hesabı:)))

    agresifim,kompleksliyim o halde AKP'nin vekili olabilirm, bir de yandan çarklı da olsa milletin vekili olayım,ooohhh suyundan da koyayım:)))

    mesele budur bence?"fatma abla"nın derdi tünelin sonunda meclis koridorunu görmek!

    YanıtlaSil
  4. Benim de o kadar o kadar kocaman oldu ki kafam bu bağrış çağrıştan. En kötüsü de başbakanın nefret söylemi. İstediği oyu vermeyeceksek de bu ülkenin vatandaşıyız yahu.

    YanıtlaSil