11 Temmuz 2010 Pazar

YAZ YAZILARI-2

Dün bu haberi Hürriyet'te okudum ve "aha" dedim "işte benim bu ülkede neden asla huzur bulamayacağımın ispatı." Gürültüden, karmaşadan, televizyon ve müzik sesinden kaçış yok artık. Ben küçükken sokakta sesim çok çıktığında eve geri çağrılırdım. Çağrıldım mı geri dönüşü yoktu, abimin "oh olsun"ları arasında utanç yürüyüşü ile veda ederdim o günkü sokak hakkıma. Şimdi çocukları bir yerlerini yırta yırta saatlerce bağrıyor ve biraz yan tarafta anneleri sakin sakin oturuyorlar. Kaçış yok, huzur yok, sükünet yok...

Kafa dinlemek, sakin olmak artık parayla satın alınabilecek bir şey de değil... İşte! İşte, insalar sakin sessiz denize girmek istiyorlar, bedelini ödeyip Silent Beach'e (Sessiz Plaj) geliyorlar ve zıttırık adamın teki yanındaki kıza müzik dinletmek için I-pod'unu hoparlöre bağlıyor ve başlıyor müzik yayınına... Madem müzik yayını yapacaksın sessiz beach'te ne işin var, madem sen de sessizlik istiyorsun niye müzik yayını yapıyorsun.

Yakın arkadaşı Derin Mermerci’yle Hillside Beach Club’ta tatil yapan Serhan Aloğlu ilginç bir tartışmanın ortasında kaldı. Kulübün ‘Silent Beach’ denilen gürültüden uzak plajında müzik yayını yapmaya kalkan Aloğlu diğer misafirlerin tepkisini çekti. Çocukların bile alınmadığı tamamen ıssız koyda Derin Mermerci’ye sevdiği müzikleri çalan Aloğlu duruma tepki gösteren konuklarla mini bir tartışmaya girdi...
http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?P=2&cid=37620&rid=2368

Verecek param olsa, sessiz plaja gitsem bile biliyorum başıma böyle bir şey gelecek. Sessizliği, kendi sesini ve müziğini daha iyi duymak için kendine tanınan bir imkan sanan bir şey dibimde bitecek. Biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder