4 Nisan 2010 Pazar

DEVLETİ GÖREVE ÇAĞIRDILAR VE...

Yurt dışındaki sperm bankasından hamile kalınmasının yasa dışı ilan edilmesi ile birlikte tüp bebek yöntemi ile gebelikte de çoklu embriyo kullanımı da devlet eli ile yasaklanıyor. Ben bu kararların "Türk aile yapısı" veya "Dinimiz ve toplum ahlakı" ile başlayan açıklamalarıyla hiiiç ilgilenmiyorum. Bana göre devlet, hükmedemeyeceği bir bölge ile ilgili kararlar almakta ve kadının önündeki seçeneklerden beğenmediklerini onun adına elemektedir.

Sperm bankası aracılığıyla hamile kalmak tamam Türk aile yapısına (!) ters ama diyelim ki baba baskısı/tacizi görmüş bir kadının babasız çocuk doğurmak istemesinin önüne de devletin çıkmaması gerekir. Yahut tüp bebek yöntemi ile gebeliklerde tekli embriyo, doğum sonrası bebeğin Yeni Doğan Ünitesi'nde geçireceği süreyi kısaltabilir, doğum sonrası komplikasyonları minimuma indiriyor olabilir. Çoklu embriyolu gebelikler de hamilelik sürecinin ve doğumun başarı ile gerçekleşme olasılığını artırıyor diyor ama doktorlar... Ben de diyorum ki, bu seçeneklerin ikisinin birden kadına sunulmasının önünde devlet bir engel olamaz!



Devleti küçültüyorum ayaklarıyla bireyin tamamen özgür olması gereken bölgelerine el atıldığında ben, yer yerinden oynar sanıyordum. Birkaç protesto yazısından gayrı çok kimse dert etmedi bu durumu. Kendisinin ihtiyaç duymayacağı bir özgürlüğü, bireysel özgürlük meselesi olarak görmedi.

Yine de haksızlık etmeyeyim. Devlet, bireysel özgürlüklere benim dediğim kadar da kör, sağır değil. Bakın eğer yarınki teklif yasalaşırsa, bireysel özgürlükler çerçevesinde 18 yaşındakiler bile silahlanabilecek. Yaşasın özgürlük!

4 yorum:

  1. Konuya tersinden bakarsan silahlanmamızı ve muhtemelen birbirimizi öldürmemizi isteyen ancak doğurmamızı sınırlayan bir devletle karşılaşırsın. Bu da şu demek: doğum kontrol yöntemleri gelişiyor:p Hepimize hayırlı olsun...

    Bu arada tepkisiz kalınmasının çok önemli bir nedeni zaten toplumumuzun babasız çocuk doğurma ve başkasının spermini kullanma konusuna pek sıcak bakmaması bence. Yani bir anlamda çoğunluğun istediği oluyor. Ve bu silahlanma konusu için de geçerli. Doğru olanın mı yapılması lazım yoksa çoğunluğun istediğinin mi? Türkiye'de bu sorunun cevabı verildiğinde ilerleme kaydedebiliriz ancak.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili peripatetic, yazına karşılık uzunca bir yorum yazmaktansa ben de bir yazı yazdım. okursan memnun olurum. doğrusu yorumunu merak ediyorum.

    YanıtlaSil
  3. @LLuvia Senin konuya tersinden bakma yorumun da çok yerinde. Çoğunluk ne isterse dediğimiz anda seçme hakkı ve seçenekler azalıyor. Demokrasi açığı da seçeneklerin azaldığı noktada giderek büyüyor.

    @Tricky Okudum, beğendim ve ben de yorum yazdım...

    İlginize teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil
  4. yazı karakterlerinizi daha rahat okunur hale getirseniz?

    YanıtlaSil