11 Şubat 2010 Perşembe

TÜRK AİLE DEĞERLERİ, ÖRF VE ADETLERİ


RTÜK, Aşk-ı Memnu'ya "ateşli öpücük" uyarısından sonra bir de "aldatmayı normalleştirme" uyarısı verdi. Unutulmaz dizisinin de "insan hiç baldızını hamile bırakır mı?" denilerek kulağı çekildi. Uyarı cezalarının gerekçesi, "Türk aile değerleri, örf ve adetlerine" aykırı durumlar içermek.




Türk aile değerleri, örf ve adetlerinden büyük bir yalan daha var mı acaba? En iyi ihtimalle yetenekler, bireysellikler bu aile sevgisi mapushanesinde ölmüyor mu yavaş yavaş? En kötü ihtimaller ise demir leblebi; yenilir yutulur şeyler değil. Ensest, komşu çocuğu tacizi ve tecavüzü... Siz sayın, ben söylemeyeyim... Ama "Türkiye'de aile yaşantısı mesuttur. Ensest yoktur; hepimiz müslümanız" demeyin.

Behlül'le Bihter'den önce aldatma yoktu demek ki bu ülkede? Karadeniz'de kadınlar, irinli frengi yaralarına havadan kaptıkları mikroplar sonrasında mı kavuşmuştu, yoksa o sene çok mu soğuk geçmişti kış Trabzon'da? Kocasını iş seyahatine yollayıp, hala emzirdiği ikizlerini de dadıya teslim ettikten sonra, kocasının iş ortağı ile yatakta basılan kadının haberini çok iyi hatırlıyorum ben. Bizim milletvekillerinin dini bütündür de Ankara niye çalkalanır o zaman Özel Kalem Müdürleri'ne Olgunlaşma Enstitüsü'nde diktirilen güzelim kaftanların dedikoduları ile. Aldatmayı kimse Aşk-ı Memnu ile öğrenmedi efendiler; hazır putları yıkıyoruz madem şu "aile değerleri, örf ve adetler" putuna da bir-iki taş atsa ya şu Mümtaz'er hoca, İhsan Dağı hoca.

Bu ülkede enişteler baldızı, kayınbabalar gelinleri gebe bırakır. Kendine takılmayan altın bilezik uğruna kadın, görümcesini zehirleyebilir. Yeniyetmeliğe geçerken bir çocuk azıcık bireysellik alameti gösterdi mi, kendi çocuğunun "normalliğinden" emin komşular gider çocuğun ana babasına "çocuklarından utanmaları gerektiğini" anlatıp dururlar. Karısı çalışan adama kahvede karısını pazarlıyormuş muamelesi yapılır. Asıl utanılacak olan; bu ülkenin "bir numaralı kadını"nın özgeçmişine "ailesine çok bağlıdır, kendisini çocuklarına adamıştır"dan başka yazacak şeyi olmamasıdır halbuki...


4 yorum:

  1. "Ay takıldı ben birine, sana değil kardeşine" şarkı sözü nasıl? RTÜK'ten uyarı bekliyoruz değil mi? Sevgiler, Yeşim...

    YanıtlaSil
  2. Bu arada bugünkü Tuğçe Kazaz ropörtajına baksana Hürriyet'te; bence, sevip sevmemek ayrı da acayip emancipe bir durum sergiliyor...

    YanıtlaSil
  3. Beren Saat'in web sitesi çökertilmiş. Hacker, "onunla bununla sevişiyoruz. Alem bize hayranama sen Türk halkını küçük düşürüyorsun" yazmış. Budur işte zihniyet, akıl ve ahlak seviyesi....

    YanıtlaSil
  4. örf adet takıntısı ile yıllarca "kol kırıldı yen içinde kaldı". redikal iki, 14.02.10, Esra Sarıoğlu makalesi kesinlikle okunmalı. toplumu dağıtan "çift olmak" durumu üzerine nefis ve doğru bir tespit. bu konuda tartışalım.

    YanıtlaSil