Babalar, oğullar, kocalar, anne-kız didişmelerini anlamazlar. Ne zaman fırtına kopsa kim haklı kim haksız önemli değildir; erkekler topuklar. Didişmeler hiç bitmez.
Kızlar, babalarının kızıdır ama kaşlarının altından hep annelerini kollarlar. Anne takdir etmezse en harika şeyler önemini yitirir. Anne, tek bir kelime ile kızının ruh halini 180 derece değiştirme kudretine sahip çok ama çok güçlü bir karakterdir. Kızının en büyük korkularını, kimse bilmezse o bilir; kızın kendi kendine bile itiraf edemediklerini pat diye onun yüzüne söyler; sonra da "ne var canım" der. Artırdığı sinir katsayısı ile yüzleşecek vakti hiç yoktur; hep ocakta yemeği vardır. Bugünlerde herkesin dilinde olan o reklam müziğindeki "Her gün bakar bana kusurumu görmez" sözleri müthiş bir kandırmacadır.
Ama kız dışarıdan kızgın, öfkeli, yorgun geldiğinde onu sakinleştirmek, avutmak için söylenecek en doğru sözleri de o bilir. Kızın saçlarını okşayıp "her şey iyi olacak" dediğinde her şey iyi olacaktır. Kızı karanlıklardan çıkarır, ona umut verir. Yukarıdaki ile arası iyidir, yaraları dua gücü ile iyileştirir, soğan kabuğu içinde çörek otu yakar, kötü sözü kem gözü defeder. Kızını kızdırma, eleştirme sadece ona ait bir tekeldir. Ondan başkası küçücük bir söz söylese kaplan kesilir. Kız babasının kızıdır ama kaşının altından hep annesine bakar; memnun mu, giydiğini, yaptığını, dediğini, pişirdiğini beğendi mi diye...
Uzaklara gitse de kız, annesinin sesi her yere onunla beraber gelir. Sağ omuzdaki melektir o, kulağa fısıldar durur.
Kalemine sağlık peripatetic. Anneler ve kızları ile ilgili bu kadar yalansız bu kadar yerinde saptamalar daha da okumamıştım. Sanki benim hayatımı yaşamış birisi anlatıyormuş gibi...sevgiler.
YanıtlaSilDünyanın anlaşılmaz sırları arasındadır bence birbirleriyle bu kadra didişen iki insanın birbirlerini bu kadra önemseyip her şeyi bibirleri içn yapıyor olmaları... Ben de bu deneymin ortak olmasına sevindim çok, sevgiler...
YanıtlaSil