Payına beklemekle terbiye edilmek düşen kullarına acı Yarabbim.
Her sabah aynı güne uyanan, ayağı kayıp kendini Dante'nin Limbo'sunda bulan garipleri gör, onların ceplerindeki kaçış planlarını muvaffak kıl Yarabbim.
Bekleme süresini makul kıl, sinirleri zayıf olanlara muafiyet tanı, sabrını kaybedip isyan edenleri misli ile cezalandırma, tövbe hakkı, tövbe bozma hakkı tanı Yarabbim.
Beklemeyenleri bekleyenlerin gözüne gözüne sokma Yarabbim. Sokma ki bir de "gün olsun devran dönsün, herkes gününü görsün" dualarına muhatap olma. Beşeriz, şaşıyoruz; her gün aynı olgunluğu gösteremiyoruz. Sonra dua yoğunluğundan, asıl temiz kalpli dualar hedefini bulamıyor Yarabbim.
Bir de, bekleyenlere, en zayıf anlarında en kötüsünü fısıldayan şeytanları musallat etme Yarabbim. Bekleyenlerle, onların yükü zaten ağır diye, en karanlık anlarda en nurlu meleklerini gönder Yarabbim
Son olarak, geçen Cumartesi saat 19.00 sularında, Metiş Doruk Sitesi F Blok'un otoparkında, arabasının far düğmesi takıldığı için farları kapanmayınca panikleyen ve sana "İyi valla, bu evrenin piçi bir benim herhalde" diye seslenen şaşkın kulunu da affet. Bilmeni istiyor ki; pişman olmuş. Hala daha beklemesi gerekiyorsa bekleyecekmiş; aklına biraz daha mukayyet olabilirmiş.
bayıldım: bloga, bu postun metnine, fotoğrafına, fotoğrafındaki baykuş biçimli çantaya (hemen modeli araklayabilirim), ve gene bu postun şu anki ruh halime cuk diye oturmasına, sanki benim için yazılmış...bundan böyle takipçinizim...selamlar...
YanıtlaSilÇok memnun oldum inanın. Zaten ben blogları aynı şeyi hisseden, insanlık hallerinden muzdarip/memnun insanların yollarını kesiştirdiği için önemsiyorum. Hemen sizinkine bakıyorum şimdi...
YanıtlaSil