3 Ağustos 2012 Cuma

ÇOCUK GELİN MELEK VE FATMA ŞAHİN

Çocuk gelinlikten, şiddetten aklı yitmiş küçük Melek'in ölüm haberi hepimizi ağlattı geçen hafta. Babası ezdikleri, dövdükleri kızını kaç kere alıp da evine getirmiş ama aile büyükleri "namustur" diye yollamışlar geri o cehenneme.

Yoğun bir haftanın nihayetinde televizyon başında uyku saatinin gelmesini bekliyorum. Bir baktım Aile ve Sosyal Politika Bakanı Fatma Şahin. Melek meselesine sahip çıkmış, "başka Melekler ölmesin" diyor, "ataerkil sistemin sorgulanması lazım" diyor, "zihinsel dönüşüm gerekli" diyor. Sevinmek, kıvanmak lazım değil mi böyle bir bakanımız olduğu için?



Asla! Kürtaj, sezaryen konusundaki sessizliğini, kadınları "ataerkil sisteme" ve söyleme terk edişini Melek'le temize çekmesine izin vermek mümkün deği.

Zihinsel dönüşümün kendisinden başlaması gereken Başbakan, sezaryenle, kürtajla, kadın-erkek eşitliği ile ilgili malum çıkışları yaptığında neredeydiniz Sayın Şahin? Neden "kadın bedeni, kadının kararı" diyemediniz? Liseli kızlara evlenme izni çıktığında neredeydiniz? Neden o zaman "biz kız çocuklarının birey olarak yetişmesini istiyoruz" diyemediniz!

Melek meselesi çok acı ama çok acı olduğu için tepki vermek de kolay. Mütedeyyin kardeşlerimizin "merhamet" duygusuna dokunan her meseleye "çok acı" diye tepki vermek kolay. "Burada çok ciddi bir şekilde canımın yandığını ifade etmek istiyorum" demek... Ama önemli olan zihin değişikliğiyse gerçekten, merhametin çare olmadığı yaraları da saralım lütfen! Merhameti çıkarın politikanızdan, elinizde birkaç sosyal hizmetten gayrı ne kalıyor? Sosyal hizmet eyvallah, ama artık biraz da sosyal politika üretin.

Melek için söylediklerinizi çıkıp kürtaj, doğum, evlilik konularında serbestce, teklifsizce, hoyratça atıp tutan Başbakan'a ne zaman söylediniz o zaman beni kazandınız. O zaman sizi "ataerkil sistemle mücadele içinde" sayarım.

Yoksa, şu halinizle/halimizle kendinizi Melek'le temize çekemezsiniz.

Ayıp oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder