Yıllar önce bir belgeselde seyretmiştim, Adnan Ötüken koskoca Milli Kütüphane’yi kitabın bu istila gücüne dayanarak kurmuş. Hakkı olan odanın resmî olarak kendisine verilmesinin gecikmesi üzerine odaya her gün çeşitli sayılarda kitap bırakarak odayı “kendinin” yapmış. Odayı ona vermek istemeyenler, istilanın yaygınlığı karşısında pes etmek zorunda kalmışlar. Ne yazık ki, her kitap istilası hikâyesi bir Milli Kütüphane ile nihayetlenmiyor. Çoğunlukla bibliyofiller, sıkışıp kaldıkları yaşama alanlarında kitap dağlarının arasına oturup sevdalarına esir düşmenin ironisine acı acı yanıyorlar. Halbuki asri zamanlarda yaşama alışkanlıkları hızla değişiyor. Kişinin sade mekanlarda çalışması, sürekli hareket halinde olabilmede engel tanımaması gerekiyor. Çok kitaplı hayat bu koşulları sağlamıyor.
Son zamanlarda bunu düşünüyorum sık sık, çok fazla esaretin yaşandığı bir hayatın kahramanı olarak “bari kitap istilasından kurtarsam kendimi” diyorum. Zamanında pembe sırt çantası içinde babasının eve kitap sızdırmasına yardım eden bir işbirlikçi olmama rağmen –çok şükür ki- bibliyofil olmamanın rahatlığıyla, kitaplarla ve tozlarıyla paylaşılmayan bir yaşama alanının hayalini kuruyorum. “Ne etsem de kitap sahibi olmadan okumaya devam etsem” deyip duruyorum. Bu nedenle de gözüm, kaçınılmaz olarak, elektronik kitap okuma araçlarında. Hızlı trende giderken, ihtiyaç duyduğu kitabı yanında taşımak yerine o sırada elektronik olarak indiren Fransız gazetecinin Twitter’a yazdıklarını özenerek okuyorum. Yine de şimdilik bekliyorum. Amazon’un Kindle’ı ile Barnes and Noble’ın Nook’u iyice bir kapışsın önce. Hele bir Amerikalı okuyuculara tanınan fiyat ayrıcalıkları uluslararası okuyuculara da tanınsın, kullanıcılar arasında elektronik kitap ödünç alıp verme başlasın, kullanıcılara kendi dilleri dışında yazılmış kitaplar da rahatlıkla erişilir kılınsın. Gelecek yıl da Google girecek elektronik kitap okuma piyasasına Edition ile. Onu da beklemek lazım. Dünya çapında yüzlerce yayınevi ile görüşmeleri devam ediyor, belki de en uygun fiyatı o verecek. Ondan sonra da bir küçücük referans için veya neden çok satıyor diye merak edip nesne olarak kitap satın almaya paydos. Kitap fuarlarının geleceğini yayıncılar tartışsın ama “kitapsız hayat” seçeneğini de göz ardı etmeyelim. Okumak hakkımızsa, ben mesela müsadenizle sadece okuma hakkı satın almak istiyorum.
Nerdeydin be canım? Bu kadar ara verme bakiim...
YanıtlaSilkitapsız okumaya tamam ama bloglara daha fazla yazı.:))
YanıtlaSilÖnbilgisini kuzin buluşmasında aldığım bu konunun devamını bekliyorum ama gene de 2010 un yenikütüphanemi yaptırma yılım olmasını diliyorum.Sevgiyle kal
YanıtlaSilHerkese kitaplı, yazılı çok çok güzel bir yeni yıl diliyorum...
YanıtlaSil