Çünkü kaçış odaları yoktu. Kaçamıyorduk.
Bu akıl dışı ortamın tam ortasında aklımızı kaçıracak kadar büyük bir ıstırap ve mantık dışılık ortasında duruyorduk da aklımızı kaçıramıyorduk.
Bir delirsek biz de ne kolay olacak halbuki her şey.
Allahım sen aklıma mukayet olma.
Kulağımda kurtarılan işçinin "Çamurla abdest aldık. Ustabaşı ezan okudu. Kendi cenaze namazımızı kıldık," sözleri gittiğim her yere benimle beraber geliyor.
Başbakan'ın afet bölgesinde vatandaş tokatladığı gerçeği kafamın içinde bir pinpon topu gibi o duvardan bu duvara çarpıyor.
Hayat kaldığı yerden devam etsin, daha fazla aksamasın diye acele ediyorlar. Halbuki yasını tutmayan, dersini almayan toplumların başına döne döne aynı dert yine gelmiş. Antik dönem bilgeliği bunu söylüyor.
Aklımı kaçıramıyorum.
Kaçış odası yok.
Ka-ça-mı-yo-rum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder