Bilenler bilir; yazın en sevdiğim dönemleri başlıyor. Ayaklarda sandallar, boyunlarda yemeniler, cam boncuklar... Aman bu sene kimse elleri ile ayaklarını aynı renk oje ile boyamıyor ona göre, farklı renk ve tonları birbirine uyduracağız çünkü.
Yazın en sevdiğim dönemleri başlıyor bir de çünkü hayattaki en güçlü, en birinci müttefikim 1 ay da olsa yanımda olacak: abim geliyor...
My Brother Charlie Brown :)
Bu sene ev taşıdığı kafası karışık olduğu için ondan istediklerimin listesini silmiş. Dün istediklerimi alamamış, panik bir halde telefon etti. "Ne istemiştin" diyor, "şunu" diyorum, "haaa dur evde şu var onu getireyim, başka?" diyor. "Bir de bu var" diyorum, "Bilmem neden kalma bilmem ne var, olur mu" diye soruyor, "oluuur" diyorum. "Başka?" diyor, "Thomas Hardy'nin Jude the Obscure romanı" diyorum... O zaman farkına varıyor yaptığının, "Onu da yazarım ben sana. Konusu neydi?" diyor ve biz gülme krizine giriyoruz. Üstelik ben Tunalı'nın ortasındayım.
...
Ankara'ya yaz geldi yine. Hadi artık sen de gel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder