1. yüzyılda Roma İmparatorluğu, Teutoburg Ormanı'nda komutan Quintilius Varus'un öngöremediği bir Germen saldırısında üç lejyonunu kaybeder. Ormanda yol alan asker çok kolay hedeftir, pusuya düşütü mü savunma çok zordur. Üç gün üç gece süren savaşta, Roma'nın 17., 18. ve 19. lejyonundan (23.000 askerden bahsediyoruz) kurtulan olmaz. Varus'un, yenilgi kesinleşince kendini kılıcının üzerine attığı söylenir. Öyle büyük, öyle acı bir kayıptır ki bu, İmparator Augustus ömrü boyunca sık sık geceleri Teutoburg kabusundan uyanır ve bağrır, "Quintilius Varus, bana askerlerimi geri ver" diye.
history-of-germany.com
İki milenyum sonra dün, kaderin cilvesine bak ki biz de Augustus'un kabusuna uyandık. Bağırsak faydası yok, ağlasak kimse geri veremeyecek ormanda pusuya düşüp yanarak kül olan 13 canı. "Artık yeter" desek, "daha 4 aylık er nasıl savaşsın bu savaşı" desek, "mevsimlik işçi ailenin tek erkek çocuğunu ne için nerede kurban verdik" desek çok geç, çok...
Her acı haberde 13 yıl önce cehennem gibi bir yaz gecesinde, sniper kurşunu ile kendi al kanına düşen zeytin tenli, dünyanın neresine giderse gitsin hep en yakışıklı, babası ona hamileyken öldüğü için annesinin tutunacak tek dalı Umut'u hatırlıyorum. Kalbini kırdığım için özür dileyemedim hiç, küs ayrıldık sayılır. 13 yıl sonra 13+1 çocuk benim yasını tuttuğum.