Babam biraz Bedri Rahmi'ye benzer; evde bulduğu kullanılmayan peçete, zarf veya karton parçaları üzerine desenler çiziktirir, dizeler yazar. Bu eskizler bana iltifat etmeyip, beni hala elma koçanını çöpe atmayan sümüklü kız çocuğu olarak resmetse de kıymetlimizdir; elimize geçtikçe saklarız.
Aklımda Bedri Rahmi'nin Bilkent kütphanesinde gördüğüm turkuvaz balık desenleri, geçenlerde babama "ben Bedri Rahmi'yi özlüyorum, bugün bu ülkede yaşasaydı yazdıklarını okur, avunur, biraz ferahlardık" dedim. Bugün masamda, babamın dün alıp elime tutuşturduğu Bedri Rahmi Bütün Şiirleri: Dol Karabakır Dol (İş Bankası Yayınları, 9. Baskı, 2009) duruyor. İçinde desenler de, şiirler de, çeviriler de var... Ve ben bir gecede aradığım pek çok soruya cevap buldum içinde, biraz duygulandım ama çok çok ferahladım. "En azından üç dil bileceksin" şiirini hatırladım, yazmaya çalıştığım "multilingualism" makalesinin kapağına koymaya karar verdim; bu blogun sağ sütununa yerleştirdiğim insanoğlu şirlerine bir katkı da ondan geldi; "bir yüküm var benden ağır, bir yüküm var beni taşır" tekerlemesi dilime takıldı... Kafamı meşgul eden pek çok şeyi geçen gece oturup "dalgalanmış, durulmuş" çok bilge bir dostla konuşmuş gibi oldum...
En güzel sözlerini de, ona durduğumu düşünüp üzüldüğümü anlattığımda söyledi. Ben de size aktarıyorum şimdi dediklerini: ola ki belki siz de benim gibi üzülüyorsunuzdur durduğunuz için...
DURANLA DURMAYAN
Ben duruyordum
Rüzgar esiyordu
Ben duruyordum
Yağmur yağıyordu.
Ben duruyordum
Kuşlar uçuyordu
Ben duruyordum
Benden başka her şey
Kımıl
Kımıl
Kımıldanıyordu.
Ben duruyordum
Yüreğim atıyordu
Ben duruyordum
Güneş batıyordu
Ben duruyordum
Karınca durmuyordu.
Ben duruyordum
Saat tam onikiyi vuruyordu.
sonra
Ben estirdim
Hem de nasıl
Allah Allah
Görenlere maşallah
Bir estirdim ki
Neuzubillah.
Ben yürüyordum
Her şey duruyordu.
Ben koşuyordum
Her şey put misali.
Ben uçuyordum
Kuşlar yuvalarında nakış...
Ben tepeden tırnağa hareket
Çevre tepeden tırnağa sus pus.
Böyle kurulmuş bu pazar
Birimiz koşacak birimiz duracak
Bunda şaşılacak ne var?
25 Mayıs 1974
Anadolu'nun öz malı, bu toprakların erenine rahmet...
bedri rahmi yi bir kez daha hatırlatanlara çok teşekkür, yaşananlar ve hissedilenler hayat işte Akça.
YanıtlaSilBir yüküm var benden ağır bir yüküm var beni taşır...
YanıtlaSilCanım;
YanıtlaSilNe kadar şanslısın hemen halden anlayıp içini okuyan bir baban olduğu için ve ne kadar şanslı bir baban var hayatında sen olduğun için.İkinizi de seviyorum.Daha nice uzun yıllara..