Konser arkadaşım dün yine tuttu beni kolumdan, "Hadi" dedi "Bizi saat 7'de sahne arkasından Duman konserine sokacaklar." Eee "tamam" dedim ben de; konser arkadaşım kadar büyük bir hayranları değilim ama sevdiğim şarkıları var; Köprüaltı, Belki Alışman Lazım, Seni Kendime Sakladım gibi.
Tam 7'ye 5 kala hazırdık kapıda. Konser arkadaşımın tanıdığı kişi, bir numara güvenlik şefiymiş meğer; bizi büyük bir nezaketle aldı "şurada oturun kapılar açılınca arkadaşlarım sizi salona alacak" dedi. Valla, 1,5 yıldır devlet, hükümet, sistem, üniversite, kötü kalpli rektör, hoca ve insanlar tarafından çekiştirilip durmuş, itilip kakılmış bir kız çocuğu olarak o anlık itibar ilaç gibi geldi ne diyeyim...
Albüm konseri olduğu için eski şarkı pek çalmadılar veya biz ayrıldıktan sonra çaldılar. Grubun kimseyi takmadığı tabii salonun "es-ki, es-ki" diye inlemesine rağmen yeni şarkılarını çalmalarından belliydi. Ama yeni şarkıları da bütün salon bir ağızdan söyledi.
Gençler, yeniyetmeler çok alemdi. Her yanları delik deşik piercing; baştan aşağı siyahları çekmişler; kızların saçları kahküllü, oğlanlarınki dik dik... Çok havalıydılar. Ama konserin bitiş saati yaklaşınca durum değişti; havalar biraz söndü... Salonun dışındaki bekleme odası, piercingli, simsiyah giyinmiş çocuklarını almaya gelen anne babalarla dolmuştu. "Aferin" dedik "konsere gitme haklarını söke söke alan çocuklara." "Aferin" dedik "çocukları Duman konserine gidecek diye cumartesi gecelerini kapıda onları bekleyerek geçiren anne babalara."
İyi ki Duman var bu ülkede.
en son Bilkent mayıs festivalinde buz gibi bir akşamda dinlemiştim onları, galiba sen de vardın?? benim hoşuma gider şarkıları ve yenilerini merak ettim. Yalnız konser yaş ortalamasının bu kadar düşmesi neye işarettir? Sadece Ankara'ya has bir durummudur?
YanıtlaSilKonserde eski şarkılarını çalmadığı için kendimi oldukça yabancı hisettim ama önemli olan orada olmak ve etrafı izlemekti. Her kesimden ve her yaştan insanı toplayabilmeleri ,eski ya da yeni şarkılarıyla sahneden kendilerini dinlemeye gelenleri kısa sürede etki altına alabilmeleri her müzisyenin kolay kolay başarabileceği bir şey değil. Sürekli yeni şarkıları çaldıkları için homur homur homurdanmaya başlayan güruha Kaan “ Ne bu eski eski, bir eski muhabbeti gidiyor.İstanbul’da da konserin bu dakikalarında millet tutturdu bir eski ....Amaaaaaaaann” deyince herkesi ters köşe yatırdı,herhalde böyle bir şey beklemiyorduk, hiç kimse gık diyemedi. Boyun eğmedi ve ardından çaldıkları iki şarkıyla ve performanslarıyla yine herkesi yine gaza getirmeyi başardılar. Kısaca Kaan hepimize biz sahnenin efendileriyizin ne demek olduğunu gösterdi; istediğimiz kadar eski diye yırtınsakta. Kendilerini dinlemeye gelen tekerli sandalyedeki genç için, konserden önce saatlerce konser salonun önünde bekleyen ve ezilme tehlikesi geçiren kimlik arayışlarını siyah emo-gotik şekilde gösteren yüzlerce yeni yetme için ya da sürekli koltuğun tepesine çıkıp düşme tehlikesi geçiren ama görevliyi görünce hemen oturma durumuna geçen sevimli çocuk için, 8-9 yaşında annesi babasıyla konsere gelmiş hemen arkamda deli gibi bağıran velet için , benim ya da konser arkadaşım gibi ağır takılıp sosyolojik tahliler yapmaya başalayan insanlar için hem eski hem yeni şarkılardan oluşan bir playlist çalabilirlerdi. Ama belki de o zaman Duman Duman olmazdı. Duman’ın konserine sadece şarkı dinlemek için gidilmediğini hemen her şeye hazırlıklı olmak gerektiğini bilmemizde yarar var. Onun için Duman bu üklenin tartişmasız en iyi grubu..... Dik durdukları ve takmadıkları için. İyi ki bu ülkede Duman var.
YanıtlaSilbizim bursa konserinde yaş ortalaması daha yüksekti ama kaan gömleğini çıkartınca aynı şeyi yapanları görmedik değil, böylelikle gençleri kolayca tespit edebildik haha:) yedie konser? ondandır o gençlik!
YanıtlaSil