25 Ocak 2014 Cumartesi

HAVUZ İKİNCİ KATTAN GÖRÜNMEYECEK MİYMİŞ BARİ

Önce telefonumla sync olunca "gereksiz" diyerek fotoğraflarını sildim blogun. Sonra nedense boşuna yazıyormuş hissine kapıldım. Aylar oldu uğramadım buraya. Ne var ki 17 Aralık'tan beri hissettiklerimi yazmam lazım.

Hani 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevinde tutuklulara dışkı yedirilmiş ya...17 Aralık'ta istifa etmekte nazlanan bakanlar, 25 Aralık'ta Yürütme tarafından engellenen yolsuzluk soruşturması da bende dışkı yedirilmiş hissi uyandırıyor. Binlerce polis, yüzlerce hakim ve savcının görev yerlerinin değiştirilmesi, anayasaya aykırı yönetmelik çıkarma, referandum ile daha yeni değiştirilen anayasa maddesinin anayasaya aykırı bir kanun teklifi ile yeniden değiştirilmeye kalkma, TBMM'deki Anayasa Komisyonu'nun "nerden baksan tutarsız nerden baksan ahmakça" nerden baksan anayasaya aykırı o kanun teklifine "anayasaya uygundur" demiş olması bende bana sürekli dışkı yedirmeye çalışıyorlarmış hissi ve iç bulantısı veriyor.




Yer yerinden nasıl oynamaz anlamıyorum. Herkesin konuşmaya başlarken ilk cümlesinin "artık anayasal bir rejim olmadığımızdan" şeklinde başlaması gerekirken hala iyileşmeden, anayasa değişikliğinden, uzlaşmadan bahsediliyor. Halbuki tüm topluma, hepimize dışkı yedirdiler. Suç değil miydi anayasal düzeni bozmak?

Son olarak o ortalıkta dolaşan tapeleri anlayan da beri gelsin. Birbirleriyle nasıl anlaşmışlar, o ne anlam düşüklükleri, özne kaymaları... "Şey" olmayan şey yok. Her şey "şey." Mantık da yok. İkinci kattan görünmeyecek açık havuz olabilir mi? Var mı öyle bir "şey"?